13 Kasım 2016 Pazar

Günlük 12/04/2016

Bugün 2 ay 9 günlüksün. Çok mutlu bir bebeksin. Uyanır uyanmaz beni görürsen, hemen gülüyorsun. Zaten gülücüklerin hep bana :) Kıskananlar çatlasın :)

Seninle ilgili o kadar çok şey yazmak istiyorum ki, bir türlü fırsat bulamıyorum. Yapılacak çok, çok kelimesi az gelir milyon tane iş var ve saniyem boş geçmiyor ama hiç bir işi yetiştiremiyorum. Tabii ki her zaman önceliğim sensin. Ve seninle çok mutluyum. Yeniden doğduğumu hissediyorum, bambaşka biri oldum. Seninle herşey çok çok güzel.

Pazar günü seninle beraber dışarı çıktık. Bunu niye anlatıyorsun ki diye düşünebilirsin ama biz acemi ebeveynleriz. Seninle dışarı çıkmamız bizim için güzel bir gelişme. Çünkü "dışarda ya ağlarsan, ya durmazsan nasıl sustururuz, ne yaparız" gibi korkularımız var. Ama sen bizim korkularımızı boşa çıkardın, çok akıllıydın, etrafı izlemekle meşguldun, aa bir de kaka yapmakla :)) (1 hafta boyunca yapmamıştın, biz de merakla ne zaman yapacaksın diye bekliyorduk.) Sonunda yapmıştın ve etrafa mis kokular yayıyordun ;) Ve sonunda yapabildiğin içinse biz de havalara uçuyorduk. Aman ne saçma diyebilirsin, baba olunca anlarsın ;) Bak seni evlendirip, çocuk sahibi bile yaptım şimdiden :)

İyice oyunlar da oynuyorsun artık. Oyun halında harikalar yaratıyorsun. Çok heyecanlanıyorsun, ellerin, bacakların kıpır kıpır. Oyuncaklara vurup vurup, çıkan seslere seviniyorsun.
Ben de aldığım kitaplardan oyunlar öğrenip seninle oynuyorum devamlı. Oyun oynamanın senin gelişimde ne kadar önemli olduğunu, ikimiz arasında güvenli bir bağ geliştirmek için çok gerekli olduğun biliyorum. Doğru yolda olduğumu da, senin gelişiminden, gülücüklerinden, mutluluğundan anlıyorum.

Uyanıkken devamlı yanında biri olsun istiyorsun. Daha hamilelikte ben seni ilgiye alıştırdım tabi. Öyle sesler çıkarıyorsun ki konuşmana az kaldı gibi,  ağzın laf dolu.

Bu arada 25.03 de gittiğimiz doktor kontrolünde kilonun 5020 gr, boyunun 57 cm olduğunu öğrendik. Şimdi daha da büyüksün tabi.

Artık havalar da düzeliyor, seni alıp dışarı çıkmaya da başlarız artık.

Ev işleri mi... O da ne? Seninle geçireceğim zamandan çalmayayım diye ev işlerini umursamıyorum. Babamız çok anlayışlı bu konuda sağolsun. Onun için de öncelikli olan senin gelişimin, mutluluğun. Zaten zaman çok çabuk geçiyor. Geri getiremeyeceğimiz bu zamanlar için daha sonra geriye bakıp, "Ah keşke daha çok ilgilenseydim!, Ah keşke daha çok zaman geçirseydim!" demek istemiyorum. Dibine vuruyorum anlayacağın :) Mutsuz muyum, kesinlikle hayır... Dünyanın en mutlu insanı ben olmalıyım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder